İklim krizi hakkında hükümetler ciddi tedbirler almazsa sabah kahvenizle vedalaşabilirsiniz. Belki de birkaç yıl içinde başka bir alternatif düşünmek zorunda kalacağız. Çünkü son derece narin bir yapıya sahip olan kahve bitkisi, aşırı iklim değişikliklerine karşı son derece dirençsiz. Dünya genelinde artan sıcaklık ve mevsim dışı yağışlar kahve üretiminde şimdiden etkisini hissettirmeye başlamış durumda. Henüz ülkemizde etkisi hissedilmese de birkaç koyu ve aromatik kahve çekirdeği şimdiden tarih oldu. Uzmanlar diğerlerinin de aynı kaderi paylaşacağını söylüyorlar.
Uzmanlar kahve ile aşağı yukarı aynı tarza sahip olan çikolatanın da geleceği hakkında uyarıyor. Kakao bitkisinin hava koşullarındaki değişikliklerden önemli ölçüde etkilenmesi nedeniyle, kaliteli çikolata dünyamızda nadir görülen bir yiyecek haline gelmek üzere. Son yıllarda çikolatalardaki sürekli artış da bu durumla doğrudan ilgili.
Dünyanın en eski içeceklerinden olduğu biline şarap, yakın bir süre sonra anılarımızda hoş bir yere sahip nostaljiye dönüşme tehlikesi altında. Şarap üretiminde kullanılan sulu ve dolgun üzümlerin üretilmesi, son derece standart belli koşulları sağlamaktan geçiyor. Fakat değişen iklim şartları şarap üreticilerinin giderek daha maliyetli bir yola sürüklüyor. Dahası uzmanlar eski kalitede üzüm bulmak şöyle dursun gelecek 50 yıl da üzüm bulmanın bile hayal olabileceğini söylüyorlar.
Akçaağaç şurubu da küresel ısınmadan nasibini alanlar arasında. Akçaağaç şurubunun dünyadaki en büyük üreticisi olan Kanada, kışları eskisi kadar soğuk değil. Ülkede, yağmur ve kar yağışları artık çok daha az yaşanıyor. Bu da akçaağaç ağaçlarının büyümesi için gerekli olan durumu bozuyor.
Doğanın alıştığı mevsimsel düzenin bozulması, verimi etkilemesi, mutfak tercihlerimizi de değiştirmemize yol açacağa benziyor. Bugün mutfaklarımızı süsleyen ve afiyetle mideye indirdiğimiz yiyecekler küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine uyum sağlamakta oldukça zorlanıyor. Bu durum dünyada kahve, çikolata, avokado ve deniz ürünleri gibi temel yiyecek malzemelerin teminini giderek zorlaştırıyor ve geri dönüşü olmayan bir noktaya getiriyor.