Sultangazi’de şüpheli ölüm: Kaza mı, cinayet mi?

Olay, dün saat 19.00 sıralarında Cebeci Mahallesi 2015. Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 112 Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarda Faruk Kalburcu’nun silahını temizlediği sırada ateş alması sonucunda yaralandığı ihbarı yapıldı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ekipleri bina girişinde güvenlik önlemi alırken eve giren sağlık ekipleri Faruk Kalburcu’yu ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden Kalburcu’nun cenazesi Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

‘EŞİ VE BALDIZI PLANLADI’

Kalburcu’nun cenazesini teslim almaya memleketi Gaziantep’ten gelen baba İsa Bağdatlı, olayın silah temizliği sırasında yaşanmadığını öne sürdü. Bağdatlı’nın iddiasına göre, oğlunun baldızı Çiğdem B.’nin eşi 3 yıl önce vefat etti. Çiğdem B.’nin o günden beri silah taşıdığını iddia eden acılı baba İsa Bağdatlı olay günü Çiğdem B.’nin ablası Pınar Kalburcu’yu evine ziyarete geldiğini öne sürdü. Eşiyle bir süredir sorunlar yaşayan Pınar Kalburcu ise kardeşi Çiğdem B. ile plan yaparak eşini öldürdü. Cinayette kullanılan silah ise, ölen Faruk Kalburcu’nun baldızının silahıydı. Polise ihbarda bulunarak olayın silah temizliği yaparken yanlışlıkla gerçekleştiği söyledikleri öğrenildi. Polis, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatırken Kalburcu’nun eşi Pınar Kalburcu ve baldızı Çiğdem B. gözaltına alındı.

‘BALDIZ SİLAHINI DEVAMLI YANINDA TAŞIR’

Oğlu Faruk Kalburcu’nun cenazesini Ali Tıp Kurumu’na gelerek teslim alan İsa Bağdatlı, “Ben ölen Faruk Kalburcu’nun babasıyım. Gaziantep’ten geldim. Aile arasında olmuş. Baldızı Urfa’dan misafir gelmiş. Baldız devamlı silahını yanında taşır. Olay nasıl oldu bilmiyorum. Onun eşi 2-3 yıl önce vefat etti. Baldız Çiğdem B. 35 yaşlarında var. Sürekli yanlarına gelir, benim oğlanın evine sürekli gelir gider. Bizim eve de Gaziantep’e de gelirler, misafir olurlar. Aralarında bir husumet yok. 2 gün önce gelin tencereleri çekerken ‘Bıçak boynuma düştü boynum yaralandı’ dedi. Gelin Pınar Kalburcu ve baldız planlı bir şeyler yaptılar ama açığa çıkarmıyorlar” dedi.

‘SIRTINDAN 2 MERMİYLE VURULMUŞ’

Ölen Faruk Kalburcu’nun dayısının oğlu Hakan Yıldız ise “07.30-08.00 gibi bize haber geldi geçmiş buraya kimse gelmedi biz bayağıdır buradayız. Dayım bizi aradı dedi ki benim oğlan ölmüş. Araştırma yaptık, Haseki Devlet Hastanesi’ne gittik. Memurlar dedi ki şu an savcıların emri var göremezsiniz. Son olarak teşhis için savcı hanım bizi çağırdı, fotoğrafını gösterdiler. Amcamla içeri girdik, sırtından vurulmuş. Sırtından 2 mermiyle vurulmuş. Bir de düştüğü an alnında bir iz vardı. Bir arbede mi olmuş onu bilmiyorum. Bu ailede en zararsız insandı. Kimsenin ne lafını eder ne kavga eder ne konuşur. Kimseyi incitmeyecek bir insandı. Ne olduysa o iki kız kardeş arasında bir şeyler oldu. Ben dayısının oğlu sayılırım, aynı mahallede oturuyoruz. Bana haberi dayılarımın çocukları verdi. Beni aradılar, böyle bir söylenti var diye. Ben burada olduğum için mahalledekilere bir telefon açtım. Birden olunca doğruluğundan emin olamadık, bir şüphe içindeydik. Haseki Devlet Hastanesine götürüldüğünü söylediler. Hastaneye gittiğimizde memur bey öldüğünü söyledi. Baldızı ve eşi o sırada karakoldaydılar. Adli vaka olduğu için kimseye görüştürmediler. Duyduğuma göre eşi ‘Silah benim elimdeydi’ diye ifade vermiş. Sıkıntılı bir insan olsa derim ki bu insan sorunlu, belalı, kavgacı bir insan; ama Faruk öyle bir insan değildi” ifadelerini kullandı.

‘BİR ÇOCUK İNDİ; BABAMI VURDULAR’ DEDİ’

Mahalle esnafı S.Ö. ise olaydan sonra yaşananları anlatarak, “Dün gece saatlerinde saat 23.00- 00.00 saatlerinde bir ses duydum. İki bayan aşağı indi. İlk başta kızımı vurdular. Koşa koşa gittim yardım etmeye ondan sonra iki bayan daha aşağı indi. Bu sefer de ‘Cinayet var, cinayet oldu diye bağırdılar’ sonra içeri girmeye kalkışmadım korktum. Çok korkunçtu. Sonra aşağıdan bir küçük çocuk indi o da arka taraftan dolandı. En son baktığımda ‘Babamı vurdular’ dedi. Polisler gelmeye başladı iki ambulans ekibi geldi. Bir adli tıp kurumu aracı geldi” diye konuştu. Ailesi tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alınan Faruk Kalburcu’nun cenazesinin pazartesi günü memleketi Gaziantep Şahinbey Yeşilkent Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.

Related Posts

Netanyahu’nun oğlunun korkudan adını değiştirdiği ortaya çıktı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun oğlu Avner Netanyahu’nun 2022’de eğitimi için İngiltere’ye gitmeden önce korktuğu için adını değiştirdiği ortaya çıktı. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun diğer oğlu Yair’in hak sahibi olmayan kişilere diplomatik pasaport verilmesiyle ilgili devam eden bir soruşturma kapsamında İsrail polis teşkilatının yolsuzluk suçlarıyla mücadele birimi “Lahav 433” tarafından ifadeye çağırıldığı bildirildi

Son dakika… Erzurum’da 4,1 büyüklüğünde deprem

Son dakika haberi… AFAD, Erzurum’un Köprüköy ilçesinde 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurdu. Gün içinde İstanbul’da da hissedilen Bursa merkezli bir deprem meydana gelmişti.

İran o işbirliğini askıya aldı: ‘Bombalamayla yok edemezler’

İsrail ve İran çatılmalarının ardından İran Meclisi’nin kısa süre önce kabul ettiği ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini askıya alan yasa, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın onayının ardından bugün resmen yürürlüğe girdi. Bunun …

Macaristan’daki sapkınlık yürüyüşünü AB organize etti

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, sapkın LGBT’lilerin Budapeşte’de düzenlediği gösteriyi Avrupa Birliği’nin (AB) organize ettiğini savundu. Brüksel’in kukla politikacılara emir verdiğini belirten Orban, yaşananları “iğrenç ve utanç verici” şeklinde nitelendirdi.

‘Kurultay davası’ ertelendi… CHP’den ilk açıklama: ‘Şizofrenik bir dilekçeyle dava açılıyor, hemen reddedilmeliydi!’

Son dakika haberi… CHP’nin kurultay davası 8 Eylül’e ertelendi. Gelişmenin ardından kameralar karşısına geçen CHP’li Ali Mahir Başarır, “Biz Türkiye’nin gündemi ile ilgilenmeye devam edeceğiz. Bu dava hemen reddedilmeliydi” dedi.

Cemil Tugay’dan ‘Atatürk’lü kurultay mesajı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kurultay davası, ‘mutlak butlan’, ‘kayyum’ tartışmalarına ilişkin olarak, “Bu tür bir tartışmanın olması kabul edilebilir değildir, meşru değildir, hukuki değildir.” dedi.