Obezite fakir ülkelerde de sorun

2020 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı rapora göre, obezitenin en çok rastlandığı ülkeler arasında Türkiye 17. sırada bulunuyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, hem Türkiye’de hem de dünya çapında obezitenin ulaştığı vahim duruma dikkat çekmek için önemli açıklamalarda bulundu.

ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 10 YIL AZALIYOR

Obezliğin temel olarak iki sebepten kaynaklandığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, “Bunlardan biri yüksek kalorili, yağlı, vitamin ve mineral açısından fakir kolay erişilebilir gıdalar. Diğer sebep ise artan kentleşmenin getirdiği bir sorun olan ulaşım ve iş hayatında hareketsizlik ve alınan enerjinin tüketilememesidir” dedi.

“OLUMSUZ ETKİLERİ ÇOK FAZLA VE ÖLÜMCÜL”

Obezitenin pek çok hastalığa neden olduğunu ve ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan Nursal, “Obezitenin olumsuz etkileri çok fazla ve ölümcüldür. Şeker hastalığı bunlardan bir tanesidir. Ayrıca yüksek yağ oranı damarlarda daralmaya yol açar, damarlar kalınlaşır ve içindeki kan miktarı azalır, kalp krizi riski yükselir, inme ve yüksek tansiyonu tetikler. Rahim, meme ve kalın bağırsak kanseri riskini arttırır. Safra taşı oluşumunu hızlandırır. Ayrıca ciddi fiziksel rahatsızlıklara sebep olur. Geceleri horlama ve uyku apnesine neden olabilir. Obezitenin üreme sağlığına da çok ciddi olumsuz etkileri vardır. Obez insanlarda hormon seviyesindeki bozukluklar nedeniyle kadınlarda yumurtlama, erkeklerde de sperm kalitesinde düşüşlere yol açar. Obezite ölümcüldür, yaşam süresini kısaltır. Bu yüzden bir an önce önlem alınmalı” şeklinde konuştu.

CERRAHİ MÜDAHALE YAPILABİLİR

Cerrahi müdahaleye başvurmadan önce en az 6 ay boyunca kilo verme yöntemlerinin uygulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nursal, “Öncelikli hedef obezite oluşmadan diyet ve sporla önlemek ama günümüz yaşam koşulları maalesef buna izin vermeyebiliyor. Bu durumda obezite cerrahisi devreye giriyor. Obezite cerrahisinde en çok kullandığımız yöntem Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide Ameliyatı) adını verdiğimiz midenin ince bir tüp şekline getirilmesi işlemidir. Bu sayede kişi çok az gıda alsa bile doyuyor. Ayrıca alınan mide kısmının beyne açlık, tokluk sinyalleri gönderdiğini biliyoruz. Bu kısım alındığı için kişi zihnen de doyuyor. Böylece fazla kiloların yüzde 85’i kaybediliyor ve başarı sağlanıyor” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir