Amerika Birleşik Devletleri, 1860’a kadar olan tarihi süreçte ülke ve halk için büyük değişikliklere şahit oldu. Teknoloji, toprakların yüzölçümü, nüfus ve ulusal zenginlik her geçen gün artıyordu. Tüm bunlara karşın Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın cevaplayamadığı iki temel soru vardı:
İnsanların eşit özgürlük hakkıyla yaratıldığı kabulü ile doğan Amerikan ulusu, dünyanın köle nüfusu en fazla olan ülkesi olarak varlığını sürdürebilecek miydi?
Amerika Birleşik Devletleri her an çözülebilecek bir konfederasyonu mu yoksa ulusal hükûmeti olan ayrılamaz bir bütün müydü? İç Savaş’ta ölen Amerikan askeri sayısı, Amerika’nın geçmişten günümüze öteki bütün savaşlarda kaybettiği asker sayısına eşittir.
Milyarlarca dolara mal olan savaş nefret ve hoşgörüsüzlüğü ortadan kaldırmak yerine daha da beslemiştir.
Eşitlik mücadelesi
Kölelik kaldırılmış ancak temelde ırk ayrımcılığını yasallaştıran bildiriler yayınlanmıştır. Sonuç olarak Amerikalıların eşitlik uğraşı hala devam etmektedir.
Başucu kitabı
İlkin Başar Özal, I. ve II. Dünya Savaşlarına pek çok miras bırakan Amerikan İç Savaşı’nı tahlil ediyor. Yaklaşık 40 yıllık bir birikimle yayına hazırlanan bu kitapta savaşa neden olan siyasi gelişmeler, iki tarafın uyuşmazlıkları, Konfederasyon’un gelişimi, seferberlik süreci, orduların kuruluşu, askerî eğitimler, savaş sırasında kara ve denizde yaşananlar, zarurî askerlik hizmeti, Amerika’nın kayıpları ve yararları titizlikle ele alınıyor.